
Tahsin, hayatından pek de memnun olmayan kendi halinde bir adamdır. İşi vardır ve çalışma saatleri 9 – 6 olan bu işte mutlu çalıştığı da pek söylenemez. Hayatından bezmiş ve hiçbir şeye tahammülü kalmamış olan Tahsin’in hayatında bir farlılık olması için kurduğu hayaller ve yapmak istediği planlar kafasını meşgul etmektedir. Tahsin birden her şeyini ve işini geride bırakıp Akdeniz sahillerine yerleşmeye karar verir ve her şeyini apar topar toplayarak kendi hayatına umut veren bir yolculuğa çıkar. Bu umut dolu ve heyecan dolu olan yolculuk onun hayatına nasıl bir getiri getirecek haberi olmadan çıktığı yolda başına hiç planlamadığı şeyler gelmeye başlar. Umut dolu yolculuğu saçma sapan ve bir o kadar da komik bir kabusa dönecektir. İstanbul’dan ayrılmak için her yolu deneyen ve bir türlü çıkar yol bulamayan Tahsin, bir türlü amacına ulaşamaz ve çaresiz kalır. Tüm bu komik olayların konu alındığı filmin yönetmenliğini Ramin Matin yapmaktadır. Başrollerinde ise Deniz Celiloğlu ve Ezgi Çelik bulunmaktadır.
Tanıtım 2:
Ofis hayatından sıkılan Tahsin’in İstanbul’dan kaçma hayalini gerçekleştirme çabasını anlatmaktadır. Tahsin’in en büyük hayali güney sahillerine yerleşmektir, ancak bu rüya absürtlüklerle dolu bir kâbusa dönüşür.Tahsin bir gün organik tarım yapan Serin ile tanışır, sanki büyülenmişcesine peşinden güneye gitme kararı verir. Tahsin İstanbul’dan kurulmak istese de, İstanbul onu bırakmaya hazır değildir.
Beyaz yakalı sanıyor ki deniz kenarı sahil kasabasına gidince keyif çatacak gündüz hamakta salllanarak kitap okuyacak gece sosyal bir ortamda bira içecek bir kızla tanışacak ve geceyi onunla geçirecek malum iş olduktan sonra çırılçıplak denize girilecek dönüşte duşta bir daha malum olay icra edilecek falan filan
Ama hayaller hayatlar bir yerlerden gelen düzenli bir gelirin yoksa taşra hayatı bir eziyettir.hele ki günümüz konformist ihtiyaçları bol insanına
Sen istanbul’dan kaçınca 45 derece sıcakta götünden ter aka aka çalışmayacaksın sanki, yakıcı güneş tenini büzüştürmeyecek ellerin çatlamayacak belin bükülmeyecek yorgunluktan akşamın 7sinde sızıp kalmayacaksın
Bu film fazla iyi vasat olmakla beraber hayalperest metropol insanına atılmış bir tokattır
bir boka yaramaz, zaman kaybı
gittiğin yere kafa da seninle birlikte geldiğinden ne kadar orayı terk edersen terk et
Bir film insanı nasıl bayar onu izledik. Bu Deniz Celiloğlu nasıl oynadı “Tamam mıyız” filminde şaşırıyordum. Torpille dönen mevzular. Film 5 para etmez.
Filmlerin amaçlarından biri de, filmdeki karakterin duygularını izleyiciye geçirmektir. Sinemanın mantığı biraz da bu; hikaye anlatma. Bu film İstanbul’un boğucu, baygın eden halini aktarmak istemiş. Yorumunuza bakılacak olursa, amacına ulaşmış. Film sadece eğlencelik bir sistem değildir, bilginize…
bu tarz filmleri seviyorum
fena fena 🙂